Antigua ve Barbuda, Karayipler’de hayallerinizin ötesinde bir güzelliğe sahip. İçlerinden daha büyük olan Antigua, turistlerin ziyaret ettiği yer. Adaya hem cruise hem de uçuşla ulaşılabiliyor. Cruise gemisinden inenlerin ilk karşılaştığı; başkent St John içinden yükselen Katedral ve barok mimarideki binalar. Her ne kadar adaya ismini İspanyollar vermiş olsa da adayı sömürgeleştiren İngilizler olmuş ve 80’lere kadar İngiliz sömürüsü altında kalmış. Bunun doğal bir sonucu olarak ada mimarisi ve İngilizce dili; ada kültürünün bir parçası haline gelmiş. İngiliz Limanı’nda sıralı birbirinden güzel restoranlarda Karayip mutfağını denemelisiniz. Nelson Dockyard Ulusal Parkı, adada en çok ziyaret edilen yer ve adanın geçmişine burada kısa bir yolculuk yapabilirsiniz. Ada, nefes kesici manzaralara sahip. Tabi bu manzaralara ulaşmak için doğa içinde yürüyüş rotalarını takip etmelisiniz. Bunların içerisinde Shirley Tepesi’ne yapacağınız bir tırmanış; özellikle gün batımında size unutamayacağınız bir manzara sunacak. Adayı ziyaretin asıl amacı tabi ki enfes sahilleri. Turkuaz deniz ve bembeyaz bir kumsalda; arkanıza egzotik bir doğayı alarak tatil yapmayı düşlüyorsanız; burası tam size göre. “365 sahilin vatanı” olarak da anılan bu ülke; size birbirinden güzel plaj seçenekleri sunuyor. Kimsenin olmadığı ıssız bir plaj dahi bulabilirsiniz bu adada!